Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. - Songül çok güçlü bir kadın. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. ",. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. (Gülüyor. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. . Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Şimdi sekiz yaşında oldular. . - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Eskiden sosyal medya mı vardı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. ",. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. . Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. . 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. (Gülüyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. - Songül çok güçlü bir kadın. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Şimdi sekiz yaşında oldular. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor.