Zülal Kalkandelen: İnanç baskısı yüzünden göç edenler

Ateist olmama rağmen vergilerimi dini vakıflar için kullanıyorlar, bir de çocuğuma göz dikiyorlar!”Din eğitimi konusundaki baskı, sadece Alevi aileler için değil, inançsız olan aileler için de büyük bir sorun. Son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri göçler: Türkiye’ye gelenler ve Türkiye’den gidenler. Mesela siz bir fırıncıysanız, dışı çıtır, ağırlığı 300 gr. İlkokullarda dördüncü sınıftan itibaren zorunlu din dersi uygulanırken ortaokul öğrencileri zorunlu din derslerinin yanında seçmeli din derslerini de almak zorunda bırakıldı. Ben artık bu ülkede bir vatandaş olarak korunup kollandığımız hissiyatında değilim.  HER VATANDAŞI DEĞİL, SADECE MEZHEPTAŞI KORUYANLARÖzbek ailesi, içinde bulunduğumuz koşullarda yıllarca sürebilecek bir mahkeme sürecinde çocuklarının zarar görmemesi ve akran zorbalığına uğramaması için, birçok ülkeye göçmenlik başvurusunda bulunmuş. En son biri cumhurbaşkanı affedince çıktı. Bizim hakkımızda ‘Bunlar kâfir, öldürülmeli’ diye düşünen gruplardan söz ediyoruz. Bu hijyen faktörüdür. olan vb. Sivas katliamının sorumluları içeride değil.  Evrim teorisi müfredattan çıkarıldığında ya da Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarında sürekli dine atıf yapıldığında bunun laik bir devlette olmaması gerektiğini anlatan eleştirilerini ilgili kurumlara ve CİMER’e göndermiş. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin anayasanın 24. Bu ülke, vatandaş büyütme vasfını ortadan kaldırdı. Bu temel insan haklarına aykırıdır!Yakında vize alıp Türkiye’den ayrılmayı bekleyen Arda Özbek, herkes için tehdit oluşturan bir soruna da dikkat çekti:“Biz Reina katliamından beri Taksim’e gitmiyoruz. maddesine dayanarak verdiği, “Türkiye’deki tüm ilk ve ortaöğretim kurumlarında din kültürü ve ahlak öğretimi yapılması zorunludur” kararı var. asgari beklentileri karşılayan bir ekmek yapmak zorundasınız.  Özbek, Türkiye siyasal İslam’ın kıskacı altına alınırken toplumun sessizliği ve “Pırıl pırıl gençler ateist oldu” diyen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır gibi birçok siyasetçinin inancı olmayanları hedefe koyan sözlerine duyduğu tepkiden söz etti. Ülkeye dönecek olursak Türkiye’de vatandaşın hijyen faktörleri ortadan kalkmış durumda. Ayrıca ÇEDES projesiyle eğitimdeki gericileşme iyice hızlandırıldı. Bunlara karşı olan velilerin zorlu bir hukuk mücadelesine girişmesi gerekiyor. Ekmeğin zeytinlisini, cevizlisini de yapabilirsiniz. Benim can güvenliğim, çocuğumun eğitimi risk altında. Toplumda inançsız kesime yönelik ayırımcılığa karşı direnirken okuma çağına gelen oğlu için duyduğu endişeler artmış ve geçen yılki genel seçimlerden sonra eşi ile birlikte ülkeden ayrılmaya karar vermişler.  Laikliğin sadece inananların inançlarını yaşaması için değil, farklı inanca sahip olanların veya inanmayanların toplumdaki egemen dinin baskısından korunması için var olduğunu defalarca yazdım. Geldiğimiz noktada ise Türkiye, artık sadece AKP’lilerin ve onun iktidar ortaklarının adalet bulabildiği; din ve vicdan özgürlüğünün sadece Sünni inancına mensup olanlara tanındığı bir ülkedir.  Bir grup daha var ki onları pek kimse anmıyor: Türkiye Cumhuriyeti’nin bazı vatandaşları, artık inanç baskısına dayanamadığı için ülkeden ayrılmak zorunda kalıyor. ”",.  Onlardan biri olan endüstri mühendisi Arda Özbek, bana neden bir zamanlar kendisini ait hissettiği Türkiye ile bağının koptuğunu ve başka bir ülkeye göç etmek istediğini anlatırken bugüne kadar verdiği mücadeleden örnekler de gösterdi. İBDA-C’ciler serbest bırakıldı, Hizbullahçılar dışarı çıktı, IŞİD’ciler en fazla yedi sene hapis cezası almış, çoğu da çıkmış.  ZORUNLU DİN EĞİTİMİ İNSAN HAKLARINA AYKIRIYüksek lisansını pazarlama üzerine yapan Özbek’in Türkiye’deki baskı ortamına ilişkin önemli bir tespiti var:“Pazarlama eğitiminde kullanılan bir ‘hijyen faktörü’ tabiri vardır. Kimileri işsizlikten kaçıyor, kimileri çocuklarına daha iyi bir gelecek kurmak istiyor, kimileri de Türkiye’de gericileşmeden ve adaletsizlikten yıldığı için gidiyor. Bu sizin farkınızı ortaya koyar. Karşılığında aldığı tek yanıt, “Başvurunuz kayda alınmıştır, bilgi edinmenizi rica ederiz” olmuş. . .

• Rusya Voleybol Federasyonu, Türk kulüpleri
• Caner Erkin'den 3 Temmuz
• Fenerbahçe'den transferde inanılmaz kazanç!
• Kayserispor'dan orta sahaya transfer! Daha
• Bu takımın kalecisi
• Gaziantep'te duygu dolu anma... 4:17'de
• Paris Saint Germain -
• Fenerbahçe'den Real Madrid'e
• Asrın felaketinden bile utanmadı! 10
• Abdullah Avcı'dan açıklama: ''Transferler

Zülal Kalkandelen: İnanç baskısı yüzünden göç edenler

Benim can güvenliğim, çocuğumun eğitimi risk altında. . Ben artık bu ülkede bir vatandaş olarak korunup kollandığımız hissiyatında değilim. Sivas katliamının sorumluları içeride değil.  Bir grup daha var ki onları pek kimse anmıyor: Türkiye Cumhuriyeti’nin bazı vatandaşları, artık inanç baskısına dayanamadığı için ülkeden ayrılmak zorunda kalıyor. Ekmeğin zeytinlisini, cevizlisini de yapabilirsiniz. Bizim hakkımızda ‘Bunlar kâfir, öldürülmeli’ diye düşünen gruplardan söz ediyoruz. olan vb. Toplumda inançsız kesime yönelik ayırımcılığa karşı direnirken okuma çağına gelen oğlu için duyduğu endişeler artmış ve geçen yılki genel seçimlerden sonra eşi ile birlikte ülkeden ayrılmaya karar vermişler. İBDA-C’ciler serbest bırakıldı, Hizbullahçılar dışarı çıktı, IŞİD’ciler en fazla yedi sene hapis cezası almış, çoğu da çıkmış. asgari beklentileri karşılayan bir ekmek yapmak zorundasınız. İlkokullarda dördüncü sınıftan itibaren zorunlu din dersi uygulanırken ortaokul öğrencileri zorunlu din derslerinin yanında seçmeli din derslerini de almak zorunda bırakıldı. Bu sizin farkınızı ortaya koyar. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin anayasanın 24.  HER VATANDAŞI DEĞİL, SADECE MEZHEPTAŞI KORUYANLARÖzbek ailesi, içinde bulunduğumuz koşullarda yıllarca sürebilecek bir mahkeme sürecinde çocuklarının zarar görmemesi ve akran zorbalığına uğramaması için, birçok ülkeye göçmenlik başvurusunda bulunmuş. Son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri göçler: Türkiye’ye gelenler ve Türkiye’den gidenler. Bu temel insan haklarına aykırıdır!Yakında vize alıp Türkiye’den ayrılmayı bekleyen Arda Özbek, herkes için tehdit oluşturan bir soruna da dikkat çekti:“Biz Reina katliamından beri Taksim’e gitmiyoruz.  Onlardan biri olan endüstri mühendisi Arda Özbek, bana neden bir zamanlar kendisini ait hissettiği Türkiye ile bağının koptuğunu ve başka bir ülkeye göç etmek istediğini anlatırken bugüne kadar verdiği mücadeleden örnekler de gösterdi.  Özbek, Türkiye siyasal İslam’ın kıskacı altına alınırken toplumun sessizliği ve “Pırıl pırıl gençler ateist oldu” diyen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır gibi birçok siyasetçinin inancı olmayanları hedefe koyan sözlerine duyduğu tepkiden söz etti. Mesela siz bir fırıncıysanız, dışı çıtır, ağırlığı 300 gr. Bu hijyen faktörüdür. Kimileri işsizlikten kaçıyor, kimileri çocuklarına daha iyi bir gelecek kurmak istiyor, kimileri de Türkiye’de gericileşmeden ve adaletsizlikten yıldığı için gidiyor.  Evrim teorisi müfredattan çıkarıldığında ya da Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarında sürekli dine atıf yapıldığında bunun laik bir devlette olmaması gerektiğini anlatan eleştirilerini ilgili kurumlara ve CİMER’e göndermiş. Bunlara karşı olan velilerin zorlu bir hukuk mücadelesine girişmesi gerekiyor.  Laikliğin sadece inananların inançlarını yaşaması için değil, farklı inanca sahip olanların veya inanmayanların toplumdaki egemen dinin baskısından korunması için var olduğunu defalarca yazdım. Ülkeye dönecek olursak Türkiye’de vatandaşın hijyen faktörleri ortadan kalkmış durumda. ”",. Karşılığında aldığı tek yanıt, “Başvurunuz kayda alınmıştır, bilgi edinmenizi rica ederiz” olmuş. En son biri cumhurbaşkanı affedince çıktı. Bu ülke, vatandaş büyütme vasfını ortadan kaldırdı. maddesine dayanarak verdiği, “Türkiye’deki tüm ilk ve ortaöğretim kurumlarında din kültürü ve ahlak öğretimi yapılması zorunludur” kararı var. Ateist olmama rağmen vergilerimi dini vakıflar için kullanıyorlar, bir de çocuğuma göz dikiyorlar!”Din eğitimi konusundaki baskı, sadece Alevi aileler için değil, inançsız olan aileler için de büyük bir sorun. . Geldiğimiz noktada ise Türkiye, artık sadece AKP’lilerin ve onun iktidar ortaklarının adalet bulabildiği; din ve vicdan özgürlüğünün sadece Sünni inancına mensup olanlara tanındığı bir ülkedir. Ayrıca ÇEDES projesiyle eğitimdeki gericileşme iyice hızlandırıldı.  ZORUNLU DİN EĞİTİMİ İNSAN HAKLARINA AYKIRIYüksek lisansını pazarlama üzerine yapan Özbek’in Türkiye’deki baskı ortamına ilişkin önemli bir tespiti var:“Pazarlama eğitiminde kullanılan bir ‘hijyen faktörü’ tabiri vardır.